25.04.2018


Bu mağduriyeti kökünden bitirin

TMK 175. maddesine göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek kadın, ağır kusurlu olmamak koşuluyla geçimi için kocasından mali gücü oranında süresiz olarak ömür boyu nafaka alıyor. Bu maddeye göre karısından ayrılan bir erkek, mahkemenin verdiği nafakayı ödeyebilmek için ömür boyu büyük sıkıntılar yaşıyor.  Eğer koca mahkemenin karar verdiği nafakayı boşandığı karısına ödemez ise hapı yuttu demektir. Boşanmış olan kadın isterse nafakasını alamadığı için kocasını hapse attırabilir. Neredeyse her gün Hapis korkusu yaşayan bir çok eski koca, boşandığı eşine nafaka ödeyebilmek için iş yerlerini, evini ve böbreğini sattıklarını basından takip ediyoruz.  Doğal olarak istismara açık olan bu kanun yüzünden cinayetler bile işleniyor. Sonunda hükümet, bu zulme son vermek için kolları sıvamış. Adalet Bakanlığı, boşanan eşe ömür boyu nafaka ödenmesine sınır getiriyormuş. Bakanlık, Türk Medeni Kanunu’nun 175/1 madesindeki, yoksulluk nafakasına 5 yıl sınırı getirecekmiş. 

İnsanlar ayrılmak için mi evlenir? 

Çıkarılacak bu kanun mağdur kocaların derdine çare olmasa da belki biraz rahatlık getirir. Ne demek ömür boyu veya bilmem kaç yıl nafaka ödemek. Ne demek kardeşim, erkek bir ay evli kaldığı eski karısına ömür boyu nafaka ödeyecek. Ya o erkek kadın tarafından şeytani planla kandırılıp evlenmeye ikna edildiyse? Erkek yediği kazığa mı yansın, yoksa ömür boyu nafaka ödeyecek olmasına mı? Etraftan duyuyorum bazı kadınlar, “Aman şimdilik gezip tozayım. Sonra bir enayi bulup evlenirim. Bir kaç ay evli kaldıktan sonra boşanır nafakamı alıp paşalar gibi yaşarım” derlermiş.  Böyle ahlaksızlık olmaz kardeşim. Soruyorum insanlar ayrılmak için mi evlenir? Evlilik çocuk oyuncağı mı? Bu ve buna benzer kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık sağlayan kanunlar yüzünden yüz binlerce aile darma dağın oluyor.  Hükümete sesleniyorum kanunları hazırlarken kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığı bırakarak aileyi koruyan, aileyi yaşatan kanunlar çıkarın. Bügün sokaklar anasız babasız başı boş dolaşan gençlerle dolmaya başladı. Ceza yaptırım çare değil. Avrupa Birliği'nden, sözde kadın derneklerinden, pozitif kadın ayrımcılığı yapan feministlerden çekinmeden, erkekleri top yekün cani, güvenilmez, sadist gösteren sosyal medyadan korkmadan milletimizin aile yapısını koruyacak kanunlar çıkarın. 

Birbirlerine zulmetmesinler 

Gerçekten kadın ve aile hayatını korumak istiyorsanız, önce insanların hayatını karartan, insanların mahremiyetine giren, insanların ahlakını bozan, cahil cühela insanları ekranlara çıkartıp reyting uğruna cahil insanlara intikam duygusuyla yalan yanlış iftiralar attırıp sonrasında cinayetlere vesile olan televizyon programlarına yasak getirin.  Kardeşlerim derim ki, kadın bir erkek için nasıl bir nimetse, erkek de kadınlar için bir nimettir. Evlenip aile kuran erkek ve kadın, bir birinin nimet olduklarını bilerek temiz aile hayatı yaşamalıdırlar. Kadın ve erkek bir birine zülüm etmemelidir. Peygamber efendimiz, kim eşine zülüm ederse o kişi İmanını kontrol etsin der. Eğer ömür boyu mutlu bir Aile hayatı yaşamak isteniyorsa Kadın ve erkeğin bir birinin zıttına gitmemesi gerekir.  Bir biriyle laubali olmaması gerekir. Saygıyı sevgiyi bırakmamaları gerekir. Çocuklarını güzel ahlak, milli ve manevi değerlerimize göre yetiştirmeleri gerekir. Aile hayatlarını bu şuurda yürüten karı koca boşanmaz ve Çocuklar da ziyan olmaz. Tekrar söylüyorum hükümet, önce insanların hayatını karartan, insanların beynini yıkayan, insanları değerlerinden uzaklaştıran televizyon programlarını yasaklayan kanunlar getirmelidir. Hemen acilen boşanmış olan erkekleri nafaka zulmünden kurtaracak kanunu çıkarmalarıda gerekir. Ne diyeyim CENAB-I ALLAH, UZUN ÖMÜRLÜ TEMİZ BİR AİLE OLARAK YAŞAMAYI CÜMLEMİZE NASİP ETSİN. ALLAH KADIN VE ERKEĞİN BİR BİRİNE ZÜLÜM ETMEDİĞİ, GÜZELİM DÜNYAMIZDA ART NİYET BESLEMEDEN ÇOLUK ÇOCUĞUMUZLA BİRLİKTE HUZURLU AİLE ORTAMINDA YAŞAMAYI CÜMLEMİZE NASİP ETSİN. ALLAH DEVLETİMİZE, MİLLETİMİZE, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZE ZEVAL VERMESİN, AMİN.