06.12.2017


Derhal yasaklayın

Avrupa Birliği, kalp ve böbreğe zararlı oluyor gerekçesiyle dondurulmuş döner ile kebap, sosis, sucuk, kurabiye ve benzeri gıdalarda fosfat kullanımına yasak getiriyor. Avrupa Birliği’nin fosfata yasak getirme hazırlığı gurbetteki Türk dönercileri tedirgin ediyormuş. Gurbetteki Türk döneri imal edenler, “Fast food yiyeceklerden daha çok sattığı için kasıtlı olarak bu yolla Türk dönerinin satışını engellemek istiyorlar” diyor. Gerçekten Avrupa Birliği, Amerika’nın, İngiltere’nin Çin’in hamburger, fest food şirketlerini korumak için böyle bir yasa hazırlıyor ise işte o zaman Avrupa Birliği bir kez daha iki yüzlü olduğunu gösteriyor demektir. Bizim Sağlık Bakanlığı, “Türkiye’de ısıl işlem görmüş yani içinde fosfat olan sucuk, sosis ve ambalajlı köfte gibi ürünlerde kullanılıyor. Eğer Avrupa Birliği fosfata yasak getirirse biz de Türkiye'de fosfatı yasaklarız” diyor. İşte ben söze takıldım. Ben de diyorum ki, Sayın Bakan, bizim göbeğimiz Avrupa Birliği'ne mi bağlı? Bu kimyasal katkı maddeleri insan sağlığını bozuyor ve ölümlere neden oluyorsa, o zaman siz icazet bekler gibi Avrupa Birliği'nin kararını beklemeyin. Sizler Anayasa'ya göre milletin sağlığından sorumlusunuz. Derhal başta sebzede, meyvede olmak üzere yiyecek ve içeceklerde milletin sağlığını tehdit eden ne kadar zararlı kimyasal madde kullanılıyorsa hemen hepsini yasaklayın. 

Millete ihanet etmiş olursunuz 

Eğer, “Efendim gıdada katkı maddeleri, tatlandırıcılara, gıda boyalarına, şuruplara yasak getirirsek gıda sektörüne darbe vurulmuş olur, esnaf sıkıntıya girer” derseniz işte o zaman siz de millete ihanet etmiş olursunuz. Siz esnafın cebine girecek parayı değil, milletin sağlığını düşünmek mecburiyetindesiniz. Toplum bu para gözlerden dolayı her gün değişik hastalık türleriyle karşılaşıyor. Bir taraftan obeziteyle mücadele ediliyor, insanlar sağlıklı olsun diye spor etkinlikleri düzenleniyor, diğer taraftan milletin sağlığını bozacak, insanları ölüme götürecek kimyasallara izin veriliyor. Allah aşkına ne yapmaya çalışıyorsunuz? Bu ne perhiz ne lahana turşusudur. Millet olarak sağlıklı hiç bir şey yiyemez olduk. Millet sağlığını kaybettikçe ilaç sektörleri parayı götürüyor. Yediklerimiz helal mi haram mı belli değil? Yediğimiz içtiğimiz gıdaların içinde alkol ve domuz var mı yok mu o da belli değil? Sevgili okuyucularım açık konuşmak gerekirse yetkililerde suç olduğu gibi sizlerde de suç var. Yediğinize içtiğinizde dikkat etmeden her önümüze geleni, 'ne yapalım ancak bunu bulduk' deyip yiyorsunuz. Biraz olsun Allah'ın verdiği ömrü sağlıklı geçirebilmek için sağlığınızı düşünüp yendiğinizde içtiğinizde ne var araştırın. 

Aile kültürümüzü kaybetmeyelim 

İnsan sağlığına zararlı olan her şeye tepkinizi çekinmeden gösterin. Ayrıca son yıllarda aileler, maalesef evde değil dışarıda restoranlarda sağlıksız yemekler yiyor. Kardeşlerim sağlımız, sıhhatımız, geleceğimiz, aile kavramı ve kültürümüzü sakın kaybetmeyelim. Sağlıklı sıhhatli olmak için evimizde mutlaka tencereler kaynasın. Çoluk çocuk hep beraber bir masada huzur içinde yemeklerimizi yiyelim. Tekrar Sağlık Bakanı’na, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı’na derim ki, vakit kaybetmeden derhal insan sağlığını tehdit eden, insanları öldürücü hastalığa götüren tüm kimyasal maddelere yasak getirin. Bilhassa Çin ve İsrail’den getirilen yiyecek ve içeceklerdeki tatlandırıcılara, tuz, gıda boyalarına, gıda da kullanılan katkı maddelerine, GDO’lu tohumlara ve tüm tarım ilaçlarının hepsine milletin sağlığı için yasak getirilsin. Yerli tohumlarımızı canlandıralım, ülkemizde tarıma önem verelim ve gençleri tarım yapmaya özendirelim. Ne diyeyim CENAB-I ALLAH BİZLERİ SAĞLIKLI, SIHATLI, MİLLİ VE MANEVİ ŞUURA SAHİP TOPLUMLARDAN EYLESİN. ALLAH HASTA KULLARINA ŞİFALAR VERSİN. ALLAH ŞUURLU TÜKETİCİ OLMAYI, ÖZ GÜVEN VE İNANCIMIZLA BÜYÜK AİLE OLARAK YAŞAMAYI CÜMLEMİZE NASİP ETSİN. ALLAH DEVLETİMİZE, MİLLETİMİZE, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZE ZEVAL VERMESİN, AMİN.