30.09.2017


Bence de en iyi okul eve yakın olan okuldur

Televizyonu açtığımda canlı yayında 2017-2018 akademik yılı açılış töreninde YÖK başkanı Yekta Saraç konuşuyordu. YÖK başkanı Saraç'ın, üniversite sınavlarıyla ilgili konuştuğunu anladığımda hemen koltuğa oturup dikkatle dinlemeye başladım. Saraç, “Üniversiteye girişte 2000'li yılların başında olduğu gibi bir hafta sonunda sınavlar yapılıp bitirilecek, puan türleri sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil şeklinde olacak. Türkçe ve matematik sınavın merkezinde olacak. YGS, LYS ayrımıda kalkacak” diyordu.  Bence çocuklarımızın ruh sağlığı açısından harika olur. Ailelerin maddi durumu açısından da doğru olur. Yıllardır aileler her sınav öncesi çocuklarını dersaneye kurslara yazdırabilecek para yetiştiremiyorlardı. İnşallah kıt kanat geçinen aileler bu sistemle maddi anlamda rahata erer.  Törende konuşan Cumhurbaşkanımız Erdoğan ise adrese dayalı kayıt sistemini işaret ederek, “En iyi okul eve en yakın okuldur” dedi. Evet bence de öğrenciler evlerine yakın olan okullarda eğitim almalı. Bir çok defa Japonya'ya gittiğimde şunu gördüm. Japonya'da okul servis araçlarına hiç rastlamadım. Eğitim gören öğrenci evinin yakınındaki okula yürüyerek gidiyordu. 

Çocuklar trafikte perişan oluyor 

Bizde ise “Falancanın oğlu veya kızı filanca yerdeki özel okula gidiyor, hadi bizde çocuğumuzu o okula gönderelim” diyoruz. Ya sonra? Sonra trafikte çocuklarımız perişan oluyor. İstanbul'un bir ucundan bir ucuna okula giden öğrenci ne kadar başarılı olabilir? İnşallah hükümetin ve YÖK'ün hazırladığı yeni sistemle bu sıkıntılar biter.  Sevgili okuyucularım bu fikrimden dolayı bazıları rahatsız olacak veya bana gülecekler. Ama ben yinede içimdekini söyleyeyim. Derim ki şu özel okulları kaldırın. Özel okullarda görev yapan başarılı öğretim görevlilerini  ideolojilerden uzak kalmak kaydıyla, standartlarını göz ardı etmeden hakkını vermek şartıyla normal okullara alın. Bu öğretim görevlilerin tek ideolojisi milli ve manevi duygulara sahip gençleri yetiştirmek olması gerektiği gibi, dünya çapında teknolojiden tıp eğitimine, kimyadan matematiğe dünyada ne kadar ilim öğretiliyorsa hepsine sahip olan gençler yetiştirmelidir.  İnanıyorum ki bu yazıyı okuyan bazı dostlarım,”Ah Hocam, sen hangi dünyada yaşıyorsun” diyebilir. Olsun ben 40 yıldır içimdeki hayalimi anlatım. Geçmişte bilhassa 28 şubat döneminde üniversite rektörleri ve öğretim görevlilerinin halini hatırlıyorsunuz değil mi? 

Gençleri sokağa döküyorlardı 

İlim irfan sahibi gençler yetiştirmesi  gerekirken Rektörler ve öğretim görevlileri, birilerinin yönlendirmesiyle gençleri kendi ideolojilerine göre yetiştirip sokağa döküyorlardı. Başörtülü kızlarımızı okula sokmuyorlardı. Sokağa döktükleri gençlerle hükümet yıkıp hükümet kurmaya çalışırlardı. Eğer bugün eğitimde istediğimiz seviyede değilsek sebebi geçmişte ilimle değilde siyasetle uğraşan öğretim görevlileridir. Allah'a çok şükür AK Parti iktidarıyla o günler geride kaldı. Yine Allah'a şükürler olsunki son 15 yıldır ülkemizde ilim irfan sahibi gençler yetişiyor. Bu gençler sayesinde bugün ülkemiz her alanda başarılara imza atmaya başladı. Çok şükür Türkiye eskiye göre savunma sanayisini güçlendi. Bugün ülkemiz kendi silahını, tankını, insansız hava aracını, gemisini, ağır silahlarını, füzesini üretiyor. Evet YÖK'ün hazırladığı yeni sistem işe yarayacak gibi. Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi en iyi okul eve en yakın olan okuldur. Derim ki Mümkün mertebe çocuklarımız evine yakın olan okullarda okumalı. Tabi çocuklarımızın eğitim açısından başka okullara da özenmemesi de gerekiyor. Ne diyeyim CENAB-I ALLAH DİNİNE, DEVLETİNE, MİLLETİNE, ANNE VE BABASINA HAYIRLI EVLATLAR YETİŞMEYİ NASİP ETSİN. ALLAH EVLATLARIMIZI KÖTÜLÜKLERDEN KORSUN. ALLAH DEVLETİMİZE, MİLLETİMİZE, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZE ZEVAL VERMESİN, AMİN.