|
|
|
17.01.2018
Arap Baharı'nın altındaki gerçek
Bundan sekiz yıl önce Tunus’ta Arap Baharı adı altında bir dalga başlamıştı. Bu dalga kısa sürede Ortadoğu’yu sardı. Tunus, Mısır, Yemen, Libya, Ürdün, Bahreyn ve Suriye gibi ülkeler Arap Baharı adı altında darmadağın oldu. Bu ülkelerin insanları, “Demokrasi, özgürlük istiyoruz” diyerek sokaklara çıkmış ve başlarındaki liderleri iktidardan indirmişlerdi. Devrik Libya lideri Kaddafi’nin, Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in, Irak işgali sonrası Saddam Hüseyin’in akıbetlerini henüz unutmuş değiliz. Bu liderlerin hepsi İsrail ve Amerika tarafından sokağa dökülen insanlar tarafından linç edilerek öldürüldü. Amerika ve Avrupa ülkeleri, “Sokağa çıkıp demokrasi ve özgürlük isteyen insanları destekliyoruz. Bu eylemler sonrası Arap ülkelerinde demokrasi ve özgürlük var olacaktır” demişlerdi.
Bugün Arap ülkelerine bırakın demokrasi ve özgürlüğün gelmesini, bu ülkelerde insanlar burnunu dışarı bile çıkaramıyor. Her gün yüzlerce insan bu ülkelerde iç savaş nedeniyle öldürülüyor.
Abd, ülkemizde de denemek istedi
İsrail’in projesini hayata geçirmenin peşinde olan Amerika, aynı senaryoyu ülkemizde de denemek istemişti. Gezi olayları, 14-25 Aralık ve 15 temmuz darbe girişimi Türkiye Cumhuriyeti'ni bölüp parçalamak içindi. Amerika, Ortadoğu’daki son hamlesini gerçekleştirmek üzere. Yani Irak ve Suriye’de bir Kürt devletini bir kaç ay veya bir kaç yıl içinde ilan edecek gibi gözüküyor.
Sevgili okuyucularım geçmiş yazılarımı hatırlarsanız bu günlerin gerçekleşeceğini hep yazmıştım? Uyarılarda bulunmuştum. Fitneci köpek İsrail’in ve Amerika’nın kalleşliğine karşı uyanık olunmalı demiştim. Açık açık Amerika, PKK terör örgütünden ve PKK’nın Suriye kolu olan PYD ve YPG’den oluşan 30 bin kişilik ordu kuracaklarını açıkladı. Bu ne demek biliyormusunuz? Bu sınırlarımızın dibinde bir Kürt devleti kurulması demektir. Yani toprak bütünlüğümüz tehlikede demektir. Arap Baharı'nın altında ne olduğu şimdi anlaşılıyor değil mi? Fetullah Gülen’in ne için yetiştirildiği, Gezi olayları, 14-25 Aralık ve 15 temmuz darbe girişiminin altında yatan gerçekler şimdi anlaşılıyor değil mi? Şerefsiz kanı bozuk FETÖ’cüler, eğer 15 temmuz darbe girişiminde başarılı olmuş olsalardı güzelim ülkemiz çoktan bölünmüş olacaktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine binlerce TIR ağır silahlar veren ve bu teröristlerle Suriye’de 30 bin kişilik ordu kuracağını açıklayan Amerika’ya çok sert konuştu. Ülkemizin bekası için mücadele eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika’nın bu yaptığı kabul edilemez, PYD, YPG, DEAŞ kim olursa olsun hepsini var olmadan yok etmek boğmak bizim görevimizdir” dedi. Kardeşlerim her zaman söylediğim gibi derim ki, millet olarak ülkemizin bekası için birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Ülkemizi karıştırmak isteyebilirler, her türlü fitne ve fesatlığı yapabilirler. Daha önce gerçekleştirmek isteyip de yarım kalan pis, hain planlarına, kumpaslarına tekrar başlayabilirler. Bizim dinimizden, vatanımızdan, milletimizden başka hiç bir şeyimiz yok. Millet olarak güzelim ülkemizde din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan huzur içinde yaşamalıyız. Allah muhafaza eğer bu şer güçler, içimizdeki kanı bozuklarıda kullanarak amaçlarına ulaşırlarsa işte o zaman hapı yuttuk demektir. İşte o zaman her şeyimizi kaybetmiş oluruz. O zaman Suriye, Irak ve diğer ülke insanlarına şefkat merhamet kapısını açmış olan Türkiye gibi bir ülke karşımıza çıkmaz. Kendimize canımızı kurtaracak, şefkatine sığınacağımız bir kapı bulamayız. Ne diyeyim CENAB-I ALLAH DEVLETİMİZE, MİLLETİMİZE, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZE ZEVAL VERMESİN. ALLAH GÜZELİM ÜLKEMİZİN KIYMETİNİ BİLENLERDEN EYLESİN. ALLAH İÇİMİZDE VE DIŞARIDA TÜRKİYE DÜŞMANLARINA HAİNLİK YAPMAYI NASİP ETMESİN, AMİN.
|
|
|
|