13.01.2018


Ajanların oyununa gelmemeliyiz

Son iki yıldır zaman zaman yazılarımda fitne ve fesatlığa karşı uyarılarda bulunuyorum. Son uyarılarımı bundan bir ay önce yapmıştım. Bundan bir ay önce demiştim ki, “2018’den itibaren 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar içimizdeki hainler ve dışarıdaki şer odaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve hükümeti yıpratmak için her türlü pisliği ve her türlü hainliği yapabilirler.  Bu hainler, ülkemizde tekrar terör eylemlerinde bulunup kaos oluşturabilirler. En tehlikesi de ülkemizde milletimizi birbirine düşman etmek için mezhep fitneliği yapabilirler.”  Benim bu tedirginliğimin aynısını meğer Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaşıyormuş. Beştepe’de kaymakamlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıldan başlayarak milletimizin birliğine, kardeşliğine yönelik saldırıların katlanarak artması kuvvetle muhtemel. En büyük tehlikede bu. Mezhebi noktada bir yapılanmayı şiddetle yürütenler var. Sakın provokasyona, kışkırtmaya, fiziki veya psikolojik tahriklere izin vermeyin. Terör örgütlerine sakın taviz vermeyin” diye nasihatta bulundu. 

Bu fitne ve fesatlığı kimler yapıyor? 

Peki ülkemizde mezhep fitneliğini kim kaşıyor? Veya bu pis iğrenç fitne ve fesatlığı kimler yapıyor? Hemen söyleyeyim. Ülkemizde mezhep fitneliğinin yayılmasını üstlenen başta Almanya’dır. Sonra ülkemiz üzerinde hesapları olan İsrail, Amerika, Rusya ve diğer dost görünümlü münafık ülkelerdir. Almanya, eskiden beri ülkemizde faliyet gösteren sözde Alman vakıfları aracılığı ile mezhep fitneliğini körüklüyor. Bazı vakıf ve derneklere maddi desteklerde bulunan Alman ajanlar, daha sonra o dernek yöneticilerini kullanıyor. Bu bilgiler kimi zaman istihbarat birimleri tarafından sıkça dile getirilmekte. Eğer bundan 15 yıl öncesini hatırlarsak bu vakıf ve derneklerin kim olduğu anlaşılacaktır.   Sevgili okuyucularım biz Türk milleti olarak, bir Müslüman olarak hiç bir insanın dini yaşantısına mezhebine karışmayız. Zaten karışmakta doğru olmaz. Bizler sadece ısrarcı olmamak kaydıyla insanlara Kur’an-ı Kerim’i, Peygamber efendimizin hadis ve sünnetini, helal ve haram kavramlarını şefkatle hatırlatabiliriz. Tabi insanlara tebliğide bulunmadan önce “Acaba güzelim dinimizi hakkıyla kendim yaşıyor muyum veya Kur’an-ı Kerim’in ahlakı bende mevcut mu?” diye kendimizi kontrol etmeliyiz. 

Hepsini elinizin tersiyle itin 

Gerçekten bu özellikler kişinin kendisinde varsa kişi o zaman bir başkasının hidayetine vesile olsun. Sadede gelirsem derim ki millet olarak bizler, yabancı ajanların, fitnecilerin mezhep oynuna gelmeyelim. Siyasette ve ticarette güzelim dinimizi kim kullanıp kendisine sermaye ediyorsa, kim mezhepçilik yapıyorsa, kim toplumu kutuplaştırmak için meydanlarda mezhepçilik yapıyorsa, kim milli ve manevi değerlerimizi kullanıyorsa, CHP’nin yaptığı gibi kim Atatürk’ün resminin arkasına saklanıp siyaset yapıyorsa hepsini elinizin tersiyle itin. Çünkü bu değerler siyaset olmak üzere her şeyin üstündedir. Bu değerleri kullanmak ayıp olduğu gibi kullanan kişinin cahil olduğunu gösterir. Tekrar söylüyorum içimizdeki hainler ve yabancı ajanlar 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar ülkemizde pis oyunlar oynayacak, mezhep fitneliği yapacaktır. Bizler bu oyunlara kesinlikle gelmeyeceğiz. Ne diyeyim CENAB-I ALLAH GÜZELİM ÜLKEMİZİ FİTNECİLERİN FİTNESİNDEN KORUSUN. ALLAH GÜZELİM ÜLKEMİZDE DİN, DİL, IRK AYRIMI OLMADAN CÜMLEMİZE HUZURLU YAŞAMAYI NASİP ETSİN. ALLAH DEVLETİMİZE, MİLLETİMİZE, BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZE ZEVAL VERMESİN, AMİN.